Nöroloji nedir?
Nöroloji, Latince’de sinir anlamında “neuron” ve bilim anlamında “logia” sözcüklerinden oluşan bileşik bir sözcüktür. Nöroloji merkezi ve periferik sinir dokularını, kasları, sinir ve kas dokularını çevreleyen destek dokularını ve anatomik yapıları, bu dokularda kan dolaşımı sağlayan damarları etkileyen hastalıkların tanı ve tedavileri ile uğraşan tıp dalıdır.
Nöroşirürji Nedir?
Bu hastalıkların cerrahi tedavileri ile uğraşan tıp dalına ise nöroşirürji (Latince sinir anlamında “neuron” ve cerrahi anlamında “chirurgia”) adı verilir.
Nöroloji uzmanı (nörolog) ve Nöroşirürji Uzmanı kimdir?
Nörolog ya da Nöroloji Uzmanı, altı yıl süren tıp fakültesi eğitimininin ardından nörolojik hastalıkların tanı ve tedavileri konusunda uzmanlık eğitimini tamamlamış tıp doktorudur. Türkçe terimlerle “Beyin ve Sinir Hastalıkları Uzmanı” olarak da adlandırılır. Nöroloji uzmanlık eğitimi bu eğitimi veren eğitim hastanesine göre 4 ya da 5 yılda tamamlanmaktadır. Nöroloji asistanları nöroloji uzmanlık eğitimlerinde belirli sürelerle klinik nöroloji, klinik psikiyatri, iç hastalıkları, gelişim nörolojisi, klinik nörofizyoloji, nöroradyoloji eğitimleri alırlar. Nöroloji uzmanlık eğitimini tamamlayan nörologların bazıları uzmanlık eğitimlerinden sonra “klinik nörofizyoloji”, “klinik nöropsikoloji”, “serebrovasküler hastalıklar”, “pediatrik nöroloji” gibi üst uzmanlık alanlarında ayrıca eğitim görürler.
Nöroşirürji Uzmanı ise altı yıl tıp fakültesi eğitiminin ardından beyin ve sinir cerrahisi alalnında uzmanlık eğitimini tamamlamış tıp doktorudur. Türkçe terimlerle “Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı” olarak adlandırılır. Nöroşirürji eğitimi 5 yılda tamamlanır. Nöroşirürji asistanları bu süre içinde belirli süreler nöroloji ve genel cerrahi eğitimi alırlar. Nöroşirürji uzmanlarının bir kısmı uzman olduktan sonra “spinal cerrahi, tümör cerrahisi, vasküler cerrahi, fonksiyonel cerrahi” gibi alanlarda özelleşirler.
Nörolojik uygulamalar nelerdir?
Nörolojik hastalıkları olan hastaların tanı ve tedavi işlemleri klinik nörolojinin uğraşı alanını oluşturur. Nöroloji tıbbın önemli dallarından biridir. Serebrovasküler hastalıklar (beyin-damar hastalıkları), sara (epilepsi), beyin ve omurilik tümörleri, sinir sistemi infeksiyonları, hareket bozuklukları, felçler, Alzheimer hastalığı ve bunamaya neden olan diğer hastalıklar, konuşma bozuklukları, dikkat bozukluğu, davranış bozuklukları, unutkanlık ve bellek bozuklukları, uyku bozuklukları, bel-boyun fıtıkları, omurga ve omurilik hastalıkları, periferik sinir hastalıkları, kas hastalıkları, migren ve diğer başağrıları, çocuklarda mental motor retardasyona neden olan hastalıklar gibi sinir sisteminin kendisine ilişkin hastalıklar yanında diyabet ve diğer endokrinolojik hastalıklar, hipertansiyon, romatolojik hastalıklar, akut ve kronik enfeksiyonlar, hemaolojik hastalıklar, onkolojik hastalıklar gibi diğer tıp branşlarına ilişkin hastalıkların santral ve periferik sinir sistemi üzerinde yol açtıkları sorunlar da nörolojinin ilgi alanına girer. Nörolojik hastalıklarda nörolojik muayene, nörolojik hastalığın tanısı ve ayaktan ya da gerekli durumlarda hastanede yatırılarak tedavisi, hastalık gidişinin izlenmesi ve nörolojik rehabilitasyon süreçleri klinik nörolojiyi oluşturur. İnsan sinir sistemi tüm vücut dokuları içine dağılan son derece karmaşık bir sinir ağı şebekesinden oluşur ve oldukça gizemli, karmaşık ve anlaşılması güç bir biçimde çalışır. MR ve PET gibi yüksek teknolojiye dayanan radyolojik görüntüleme yöntemleri ve laboratuar incelemeleri ile elde edilen bilgiler bile, sinir şebekesinin nasıl çalıştığını ya da nasıl çalışmadığını tam olarak açıklamakta tek başlarına hemen her zaman yetersiz kalırlar. Bu nedenle sinir sistemini etkileyen bir sorunun tanımlanması ve hastalığın tanısında ilk aşama detaylı nörolojik muayenedir. Nörolojik muayene nedir ve nasıl yapılır? Hastalar nöroloji uzmanına nörolojik muayene için çoğu zaman diğer tıp dallarındaki hekimler tarafından yönlendirilirler. Daha az sıklıkla nöroloji uzmanına hastanın kendisi doğrudan başvurur ya da yakınları tarafından getirilir. Sinir sisteminin karmaşık yapısından dolayı nörolojik muayene diğer tıp dallarının muayene yöntemlerinden oldukça farklıdır. Nörolojik muayene doktorun beceri, deneyim, bilgisini, bunun yanında hastanın ve yakınlarının işbirliğini ve her iki tarafın yeterli zamanını ve sabrını gerektirir. Eksiksiz ve doğru muayene sorunların ortaya konmasının ucuz ve basit bir yoludur. Tam ve doğru yapılmayan muayene gereksiz inceleme ve masrafa, hatalı tanıya ve tedaviye neden olur. Standart nörolojik muayenede sinir sisteminin farklı bölümlerinin işlevlerine yönelik bir dizi standart işlem ve test yapılır: Anamnez Anamnez çok acil durumlar dışında tıbbın bütün dallarında muayenenin ilk aşamasını oluşturur. Anamnez doktorun tanı koyma amacı ile hastadan ya da kimi durumlarda hasta yakınlarından sorular sorarak, hastanın yakınmalarına, yakınmaların gelişme sürecine ve daha önceki sağlık sorunlarına ilişkin elde ettiği bilgiler bütünüdür.
Muayenenin başlangıcında doğru ve yeterli düzeyde anamnez alınması için yeterli zaman ayrılması daha sonraki hastalık tanısı ve tedavi planlaması aşamalarında en doğru kararların verilmesinde vazgeçilmez önem taşır. Nörolojik yakınmaları olan hastaların bir bölümünde şuur durumundaki bozulmalar, bilişsel işlevlerindeki yetersizlik, konuşma, anlama güçlüğü olması ya da sözlü iletişim kurulamayacak kadar küçük yaşta ya da ileri yaşta olması gibi nedenlerle hastanın kendisinden doğru bilgi almak olanaklı olmayabilir. Ya da, hasta şuur kaybı veya bellek bozukluğu atakları geçiriyor olabilir ve yakınmalarının ne olduğunu hatırlamıyor olabilir. Bu gibi durumlarda hastanın yakınlarından ve ataklar sırasında hastayı gören kişilerden bilgi toplanır.
Ananmnez alınırken hastanın yakınmaları, yakınmaların gelişme süreci, daha önce geçirilmiş diğer hastalıklar, yapılan incelemeler ve uygulanan tedaviler ayrıntılı olarak sorgulanır. Öyle durumlar vardır ki, nörolojik muayene ve sonradan yapılacak bütün testler ve radyolojik incelemeler normal olabilir ve hastalık tanısı sadece anamnez ile konabilir. Örneğin yüzün duysal sinirinin (trigeminus) ani, çok şiddetli ve tekrarlayıcı ağrı atakları (trigeminal nevralji) ya da beyin kan damarlarında bir süre için dolaşım bozukluğu sonucu ortaya çıkan ve çok çeşitli nörolojik semptomlara neden olabilen “geçici serebral iskemik ataklar”, tanıları sadece anamneze dayanan nörolojik hastalıkların tipik örnekleridir.
Ayrıca, hastanın yakınmalarının ne derecede önemli bir sorunu yansıttığına anamnez ile karar verilir. Örneğin hasta baş dönmesi ya da başağrısı gibi sık karşılaşılan bir yakınma ile başvurabilir ve bunlar çok önemli olmayan, geçici ve hastanın yaşamını etkilemeyecek bir durum olabileceği gibi, acil ve hastanın yaşamını tehdit eden bir hastalığın ön belirtileri de olabilir.
Nörolog anamnez alırken hastaya yönelteceği sorularla hastayı ve yakınlarını yönlendirir ve aldığı yanıtlara göre karşılaştığı durumun tam olarak ne olduğunu anlamaya çalışır ve sorunun ne derecede acil ve önemli olduğuna karar verir.
Anamnez alındıktan sonra nörolojik muayene ve ardından sistem muayeneleri yapılır.
-
Şuur, davranış özellikleri, duygulanım ve psikolojik durum, yönelim, düşünce içeriği ve bilişsel işlevlerin değerlendirilmesi.
İlk olarak hastanın şuur durumu, genel davranış özellikleri, psikolojik durumu, anlama düzeyi, konuşma içeriği ve biçimi değerlendirilir. Kısa sorularla dikkat, bellek gibi bilişsel işlevlere ilişkin bir yargıya varılır. Gerekli durumlarda kısa testlerde dikkat, bellek, anlama, muhakeme, dil yetenekleri gibi bilişsel işlevler daha ayrıntılı olarak muayene edilir.
-
Kranyal sinirler (kafa çiftleri) muayenesi
Beyindeki kontrol merkezleri ile vücut dokuları arasındaki elektriksel iletişimi sağlayan sinir dokularının büyük bölümü omurilik içinden geçer.Buna karşın beyin-omurilik bileşkesini oluşturan ve beyinsapı adı verilen bölgeden çıkan oniki adet sinir çifti üzerinden beyin ve vücut dokuları arasında omurilikten geçmeden doğrudan sinyal iletimi sağlanır.
Bu sinirlerin okülomotor sinir, olfaktor sinir, vestular sinir gibi özel adları vardır ve sağlı sollu ikişer adet oldukları için kafa çiftleri olarak adlandırılır. Kafa çiftleri muayenesi nörolojik muayenenin özel bir bölümünü oluşturur ve her kafa çifti farklı biçimde muayene edilir. Bu sinirler görme ve göz hareketleri, koku duyusu, tad alma duyusu, işitme duyusu, yüz kasları, çiğneme ve yutma kasları, dil ve boyun kasları kontrolü, yutkunma ve yutma kontrolünü, yüz ve kafa derisi duyusu, kalp ritmi ve kan basıncı kontrolünü sağlayan sinir sinyallerini taşırlar. Örneğin bunların birincisi sağ ve sol görme sinirleridir. Bu sinirin muayenesi için konfrontasyon testi ile görme alanı muayenesi, görme keskinliği muayenesi ve gözdibi muayenesi yapılır. Ayrıca ışık ve akomodasyon refleksleri değerlendirilir. Diğer kafa çiftlerininde kendilerine özgü muayene yöntemleri vardır.
-
Motor sistem muayenesi
Hasta yürüyebiliyorsa yürümesi istenir ve duruş ve yürüyüş biçimi değerlendirilir. Gerekli durumlarda detaylı denge ve koordinasyon değerlendirmesi yapılır. Motor sistem muayenesinde kas gücü, kas tonusu (kasların kendiliğinden kasılma miktarı ve biçimi) ve kas atrofisi değerlendirilir. Gerek görüldüğünde detaylı kas muayenesi yapılır. Kas güçsüzlüğü ya da atrofisi varsa bunun dağılımı ve şiddeti tespit edilir. Tendon refleksleri değerlendirilir. Kompleks hareketlerde praksi ve koordinasyon değerlendirilir. Varsa istemsiz hareketler gözlenir ve tespit edilir.
-
Duyu muayenesi
Kafa çiftleri dışında, boyun, gövde, kol ve bacaklardaki duyu sinyalleri son derece karmaşık bir sinir ağı şebekesi oluşturan periferik sinirler ve omurilik üzerinden beyindeki duyu merkezlerine aktarılır. Ağrı, basınç, pozisyon ve termal (soğuk-sıcak) duyuları periferik sinirlerde farklı liflerle aktarılır ve omurilik içinden farklı yollarla beyne iletilir. Örneğin elin ilk üç parmağının iç yüzünün yüzeyel dokunma duyusu bilek içinde karpal tünel adı verilen bir oluktan geçen ve median sinir adı berilen bir sinir içindeki liflerle omuriliğe ve beyine ulaştırılırken, bu üç parmağın dış yüzünün duyusu el sırtından dirseğe doğru uzanan ve radial sinir adı verilen başka bir sinir tarafından omuriliğe ulaştırılır. Bu duyuları taşıyan sinir ağlarının duysal haritaları mevcuttur ve duyu muayeneleri bu haritalara göre yapılır. Hastanın yakınmalarına ve muayene sırasında saptanan bulgulara göre duyu muayenesi farklılıklar gösterebilir.
-
Serebellar muayene
Serebellum (beyincik) merkezi sinir sisteminin duyu ve motor merkezleri arasındaki koordinasyonunu sağlayan özel bir bölümüdür. Serebellum işlevlerinin muayenesi için özel yöntemler uygulanır. Denge muyanesi, hareket koordinasyonu, vestibular testler, göz hareketleri koordinasyonu muayenesi serebellum muayenesinin bölümlerini oluşturur.
-
Reflekslerin muayenesi
Sinir sistemi temelde reflekslerle çalışır. Sinir sistemine bir duyu giriş yolu üzerinden verilen uyarılara bazı refleks yanıtlar verir. Yeni doğan bir bebeğin sinir sistemi işleyişinin tamamı refleksler yoluyla gerçekleşir, bu nedenle yeni doğanın muayenesinin tamamını uyanıklık durumunun gözlenmesi ile birlikte yeni doğan reflekslerinin muayenesi oluşturur. Emme refleksi, Moro refleksi gibi refleksler bebeklike belirli bir dönemde gözlenen reflekslerdir ve muayene sırasında bunların olmaması anormal bir durumdur. Bebeklik döneminde gözlenen reflekslerin büyük bölümü belirli bir süre sonra kaybolur ya da biçim değiştirir. Bu sürenin gecikmesi de (refleksin kalıcılaşması) genellikle gelişme bozukluğunun bir göstergesi kabul edilir.
Yetişkin dönemde bazı hastalık durumlarında bu refleksler yeniden ortaya çıkarlar. Bu durum, bu reflekslerin gerçekte kaybolmadığını, gelişme sürecinde sinir sisteminin yeni düzenlemesi içinde baskı altına alındıklarını gösterir. Bebeklikte görülen ve sonradan baskılanan reflekslerin sonradan ortaya çıkması, sinir sisteminin gelişmesi sürecinde bu refleksleri baskı altında tutan yeni düzenlenen işlevlerinde bozulmaların olduğunu gösterir. Örneğin bebeklikte normal olarak ortaya çıkan Babinski refleksi birinci yaştan sonra giderek kaybolur. Bu refleksin hayatın sonraki bir döneminde yeniden ortaya çıkması beyin ve omurilikte kas hareketlerini düzenleyen birinci motor nöron adı verilen sinir hücrelerini etkileyen bir hastalık durumu olduğunu gösterir. Bunun yanında reflekslerin bazıları sinir sistemin gelişimi sürecinde sonradan gelişir.
Hastanın yakınmalarına ve muayene sırasında saptanan bulgulara göre hangi reflekslerin kontrol edilmesi gerektiğine nöroloğun karar vermesi gerekir.
-
Sistem muayeneleri
Nörolojik muayene sistem muayeneleri ile tamamlanır. Hastanın kan basıncı ölçülür, kalp ve akciğer muayenesi ve batın muayenesi yapılır. Gerekli durumlarda ortopedik muayene ile nörolojik muayene tamamlanır.
Anamnez ve nörolojik muayene tamamlandıktan sonra elde edilen bulgular muayene tarihi ile birlikte kayıt altına alınır. Nörolojik hastalıklarda hastalığın gidiş sürecine göre muayene bulgularında değişiklikler olabilir. Belirli aralıklarla yaptığı muayeneler ile bu değişiklikler saptanır ve kayıt edilerek hastalık süreci izlenir. Hastanın anamnezinin alınması ve nörolojik muayenesinden sonra hastalığın niteliğine ilişkin bir kanıya varılır.
Bu aşamada hastalık tanısının ya da uygulanacak tedavi biçiminin belirlenmesi için laboratuar incelemelerine, radyoloji desteğine gerek duyulmaz ise uygulanacak tedavi belirlenir ve tedaviye başlanır. Bazı durumlarda tedavi öncesinde tanının kesinleştirilmesi ya da olası tedavi seçeneklerinin belirlenmesi için laboratuar testleri, nörofizyolojik ya da radyolojik inceleme desteği gerekebilir. Buna göre gereken incelemeler planlanır ya da diğer tıp dallarında uzman doktorlardan konsültasyon istenebilir.
Nöroloji ile sık işbirliği gerektiren diğer tıp dalları hangileridir?
Nöroşirürji, psikiyatri, iç hastalıkları, ortopedi, göz hastalıkları, fizik tedavi ve rehabilitasyon, kardiyoloji, pediatri, onkoloji sık olarak klinik nöroloji ile multidisipliner çalışma gerektiren tıp dallarıdır.
Merkezimizde hangi klinik nörolojik uygulamalar yapılmaktadır?
Merkezimizde nörolojik ve nöropsikiyatrik hastalıkların tanı ve tedavi işlemleri yürütülmekte ve rehabilitasyon süreçlerinin planlanması yapılmaktadır.
-
Nörolojik muayene ve değerlendirme.
-
Nöropsikiyatrik muayene ve değerlendirme.
-
Hastalık tanı süreçlerinin planlanması.
-
Hastalık tedavi süreçlerinin planlanması.
-
Nörolojik hastalıklarda risk analizi ve önleyici tedavi planlaması.
-
Nörolojik rehabilitasyon planlaması.
-
Bilişsel (kognitif) rehabilitasyon.
Tedavinin hastanede yatış gerektirdiği durumlarda hastalarımızın takibi doğrudan merkezimiz doktorları tarafından ya da hastane kadrosunda çalışan hekimlerle işbirliği kurularak yapılabilir.